Çanakkale savaşı Sarıkamış'ta başlamıştır. Ancak Sarıkamış harekâtı ile Çanakkale Savaşı hep ayrı ayrı savaşlar olarak ele alınmış Çanakkale Savaşına methiyeler düzülürken Sarıkamış harekâtı ve bu savaşta bir numaralı etken olan Enver Paşa eleştirilmiştir.
Tarih işte böyledir. Eğer başarılıysanız methiyeler düzülürken başarısız olduğunuzda yerin dibine sokulmanız kaçınılmaz olur. Ayrıca Sarıkamış'ta donarak şehit düşen askerlerimizin sayısı olduğundan çok fazla gösterilerek abartıldığından Sarıkamış harekâtı başarısızlık olarak gösterilmiştir.
Aslında Çanakkale'ye saldırmaya hazırlanan düşmanın haberi alındığı için yapıldığı düşünülen Sarıkamış harekâtı amacına kısmen de olsa ulaşmıştır. Bu harekât Rusları Çanakkale savaşı başladıktan sonra da kıpırdayamayacak kadar hırpalamıştır. İstanbul'u gözlerine kestirdikleri dünya tarafından bilinen Rusların Çanakkale'ye çıkartma yaparak İstanbul'u almayı hedefleyen İtilaf Devletleri kuvvetlerine yardım bile edemedikleri gözlenmiştir. Bunun yanında en azından Karadeniz'de üstün durumda olan donanmalarıyla İstanbul'a denizden saldırmaları gerekirken Rus ordusunda Sarıkamış'ta yıpranmalarının etkisi görülmüştür.
Bu nedenle yaklaşık bir sene süren Çanakkale Savaşı sırasında hiçbir etki gösterememişlerdir. Sarıkamış'ta şehitlerimizin boşu boşuna verildiği dillendirilirken Türk askerinin olağanüstü şartlarda nasıl Sarıkamış'a kadar gittiği nasıl Rus Ordusuna darbeler indirdiği anlatılmamıştır. Rusların da donma yüzünden epey kayıplar verdiği görmezden gelinmiştir.
Sarıkamış'ın alınmasına ramak kalmışken yanlış kararlar verilmesi Türklerin bir tarih yazma sahnesini bu harekâtta kaçırmalarına neden olmuştur.
Türk askeri boşu boşuna şehit olmadığını vatanı için Allahüekber dağlarında donarak ve düşman kurşunuyla şehit düşerek göstermiştir.