Franz Kafka'nın kült eseri Şato modern dünya edebiyatının öncü metinlerinden biridir. Yazarın 1921-1922 yılları arasında yazmaya başladığı ancak bitirmeden bıraktığı roman ölümünden sonra arkadaşı Max Brod tarafından 1926 yılında yayımlandığında eser tüm dünyada ilgi uyandırmış; farklı felsefi politik teolojik okumalara kapı aralamıştır. Katmanlı yapısıyla ve sembolik biçemiyle birçok yazar ve düşünürü derinden etkileyen Şato modern dünyada yalnızlığa ve çaresizliğe direnmeye çalışan insanı çarpıcı bir şekilde
resmetmeyi başarmıştır.
Kadastro memuru olarak yabancısı olduğu bir köye giden K.'nın serüveni iktidar aygıtının işleyiş mekanizmasının metaforik bir dille anlatıldığı bitimsiz bir mücadeledir. Franz Kafka K.'nın yaşadığı sürüncemede şato aracılığıyla iktidarın görünür fakat erişilemez yüzünü ustalıkla cisimleştirir. Şatoya giderek içine düştüğü karmaşadan kurtulmak isteyen K.'nın karşısında her seferinde başka bir bürokratik engel belirir.
"Şato"ya ulaşmak artık bir varoluş mücadelesidir.