"Sanat" kavramsal olarak estetik yargılarla duygularımıza seslenmenin yanında görünenin ardındakine dair düşünsel bir süreci de beraberinde getirir. Pablo Picasso "Balık" isimli resmine "Balık bunun neresinde?" diyen kişiye "o" balık değil resim!" yanıtını vermiştir. Resmedilen şey resmin içinde olabileceği gibi sanatçı size bunu direkt olarak göstermeyebilir. Direkt olarak verdiğinin ardından da başka anlamlar taşıyor olabilir. Bu tamamen sanat severin düşünmeye fikir üretmeye ve anlamlandırmaya ne kadar çalıştığı ile ilgili bir süreçtir. Sonuç olarak sanat normatif olmadığından; her birey farklı yollardan farklı sonuçlar elde edebilir. Sinema sanatında da "Ardındakini Görmek" filmleri anlamlandırmak metnin yönetmenin zihninde oluşturduğu etkileri açığa çıkarmak izleyen açısından estetik ve duygusal beğeninin yanında olmazsa olmaz etmenlerdendir. Yönetmenin bakışı oyuncu performansları ve görsel tamamlayıcıların birbiriyle eş güdümlü olarak seviyeleri filmin yaratacağı etkiyle paralel olarak aktegorisini de belirler.
Sinemada izlediğimiz filmleri kategorize ederken çoğu zaman karakterler yol gösterici olur ve alt metinde yatan mesaj karakterler üzerinden verilir. Ürün bellek süzgecinden geçerken performansı sergileyen ve mesaj dışarıya çıkmaz silinmez. Sinemada ki unutulmazlarımızın oluşma süreci bu şekilde gerçekleşir.
Karakterin İz Düşümü bir baş yapıt için olmazsa olmaz olarak verdiğim "Bakış + Performans + Görsel tamamlayıcılar = Mesaj" formülünden hareketle bu yapıtların yarattığı imgeleri çözümlemeye çalışan bilincimizde oluşan yansımalara dair sözü olan okuyucusunu da düşünmeye davet eden bir kitap.