Sultan II. Abdülhamid Han dönemi hiç şüphesiz ki dağılmaya yüz tutmuş Osmanlı'da ayakta durabilmenin son temsilcisi olmuş bir dönemdir. Bu temsilcilik vazifesini de tam 33 sene sürdürmüştür. Osmanlı İmparatorluğunun hızlı bir dağılma yaşadığı bu kritik dönemde 33 sene deha bir yönetimle hiçbir kayıp vermeden devam etmiştir. Sultan II. Abdülhamid Han dirayet ve kabiliyetiyle bu dönemi tarihin sayfaları arasında farklı bir sayfa ile yazmıştır. Bu dönemde dış devletlerin düşmanlıklarıyla uğraşılırken yine dış güçlerin desteklediği içte bir takım faaliyetlerle uğraşılmıştır.
Bu dönemde net bir şekilde açığa çıkmıştır. Yine bu dönemde İttihatçıların çalışmaları Yahudi localarının desteğiyle had safhaya çıkmıştır. Daha bir çok siyasi çalkantıların olduğu bu dönem özellikle Türk Tarihi' nde Ermeni Meselesi'nin başlangıcını içine almasıyla günümüz siyasi gelişmeleri açısından çok önemli bir zaman dilimi olmaktadır.
Ermeni milleti başta gençleriyle "Sözde Er-meni Soykırımına" o derece önem vermişlerdir ki daha şimdiden bir takım Avrupa ülkelerinde hüsnü kabul görmektedir. Hatta bu mesele o noktaya gelmiştir ki büyük güçler diye adlandırdığımız ve müttefikimiz gözüyle baktığımız bazı devletler "Sözde Ermeni Soykırımı"nı bir tehdit unsuru olarak kullanmakta istediklerinde sumen altı etmekte istediklerinde de gündeme getirip tabiri caizse "aba altından sopa" göstermektedirler.