Tarihte birçok medeniyete ev sahipliği yapan Osmanlı coğrafyası 19. asırda kendi geçmişlerini kültür ve medeniyetlerinin köklerini bu coğrafyada gören Batılı milletlere mensup bilim adamlarının arkeologların ressam ve sanatçıların sıradan meraklıların akınına uğradı. Anadolu'nun birçok yerinde arkeolojik incelemeler ve kazılar yapan Batılı araştırmacılar ortaya çıkardıkları tarihi eserleri Osmanlının yürürlükte olan eski eserler hukukunun yetersizliklerinden de istifade ile resmi ya da gayrı resmi kanallardan ülkelerine taşıma konusunda birbiriyle yarış haline girdi. Dînî siyâsî kültürel geçmişlerini Bizans'ta arayan Ruslar da aynı asrın sonlarında bu yarış ve rekabete dahil oldular. Ruslar Osmanlı coğrafyasında Bizans kültür ve medeniyetinin kalıntılarını araştırmaya Bizans-Slav ilişkilerini ortaya çıkarmaya ve elde edilen verilerden yola çıkarak siyâsî geleceğinin sona yaklaştığını düşündükleri Osmanlı devleti ve onun toprakları üzerinde hak iddia edecek argümanlar arayışına girdiler. Bu maksatla Osmanlı payitahtında