Yitirdiğimiz sevdiklerimiz düşlerimiz gülüşlerimiz yorar çoğu zaman yüreklerimizi. Bizi çıkışı olmadığını sandığımız bir karanlığa doğru sürükler adeta. Kabuk tutmayan yaralar bağlar yüreğimiz sonra. Gözyaşlarımızı silecek bir çift el derdimizi dindirecek bir merhem bulamayız. Günümüz siyaha ömrümüz acıya döner yüzünü.
Hiç bitmeyecek sandığımız bu karanlıklar içinde bile bir umut yeşerir derinlerde. Yorgun yüreklerinizde yeşeren umudun sesine kulak verin. Bırakın acılarınızı umut filizleri sarsın.
Unutmayın; umudun açamadığı kapı dindiremediği sızı yoktur.