Geçirdiği hastalığının yanı sıra terk edilmenin üzüntüsünü İstanbul'da bırakarak hayalini kurduğu pastaneyi açmak için Urla'ya gelen Berna'yı sevdiği ve başarılı olduğu mimarlık mesleğini bırakmayı göze alan kardeşi Nil yalnız bırakmamıştı. Nil'in aşkı bulduğu bu şirin belde Berna'ya da cömert davranıp geçmişin izlerini silecek miydi? Rürgar çanının sakin ve huzur veren sesiyle birlikte pastaneye girdiği gibi Berna'nın kalbine de yerleşen Demir genç kızı 'Her işte bir hayır vardır. Sakın isyan etme. Her kapanan kapı yeni bir ışığa yol almak üzere tekrar açılır' sözüne inandırabilecek miydi? İki gencin yoğun duygularla yaşadığı aşk günden güne alevlenirken Berna'nın içini kemiren sevdiği erkeğe açıklayamadığı sırrı neydi? Peki genç kız sevdiği erkeğin geçmişi hakkında ne biliyordu? Bu kitap geçmişte yaşadıkları acıları unutmak isteyen iki gencin yaşadığı tutkulu aşkın yanı sıra size umudu ve hayalleri tüketmeden yaşama dört elle sarılmanın ne kadar önemli olduğunu ve hayatın umutsuzluklarla pişmanlıklarla harcanamayacak kadar kısa olduğunu anlatmaktadır. "Hayat başlar ve biter. Önemli olan ne kadar yaşadığınız değildir. Başlama ve bitiş tarihi arasındaki o kısa çizgide neler yaşadığınız önemlidir." Unutmayın! Her yeni gün yeni umutları da beraberinde getirir. Hem de hiç beklemediğiniz bir anda...