Masallar iyiliğin daima kötülüğe galip geldiği tılsımlı rüyalardır. Yoksa çocuklara iyiliği nasıl anlatırdık veyahut cennetin varlığına nasıl inandırırdık? İşte Yazar iyilerin kazandığı bir dünyada -o güzel büyüleyici üslubuyla -bizi gezdirmekte! O hâlde okuyalım ve sevgimizi kelimelerden dokuyalım. "Eski zamanların birinde tahtadan bir çay kaşığı varmış. Bir gün çay kaşığa demiş ki: Kaşık kardeş benim içimi neden karıştırıp duruyorsun? Neden benim içimde bir girdap oluşturuyorsun? Bunu duyan bardak ise dayanamayıp çaya: Ya sen benim içimi neden yakıyorsun? Çay sıcacık nefesiyle feryatlar etmiş ve: Ah ah ne ateşlerin üzerinde kaynadım piştim! Zıplayıp semalara kaçmak istedim fakat demliğin kapağını aşamadım ben yanmışım seni yakmam ondandır demiş... Tahta kaşık onları dinledikten sonra: Benim elimde mi sanıyorsunuz sizin içinizi karıştırmayı? Ben ancak o şeker gibi eriyip sizin gönlünüzü tatlandırmak isterim fakat güç kaşığı tutan elde ne yaparsın?"