"İki dervişin Anadolu'da gezerken yolu bir beldeye uğrar. Sokakta yürürken bir kilisenin önünden geçerler. Aylardan Ramazan'dır. Kapıda duran Papaz efendiye selam verirler. İçeri davet eder. Daveti geri çevirmez girerler. Papaz efendi dalgındır. Ramazan olduğunu unutmuştur. Dervişler seferî olmalarına rağmen o gün oruçludur. Papaz bu zarif gezginlere ikramda bulunmak ister. 'Dibek kahvem var size elceğizimle pişireyim.' diyerek ocağa geçer. Dervişler birbirine bakar. Biri diğerine 'Altmış bir güne hazır mısın?' diye sorar. Diğeri 'Hazırım.' der. İkramını geri çevirip adamı incitmek istemezler kahveyi içerler. Altmış bir gün kefaret orucu tutarlar..."
Modern edebiyatın sevilen ve ilgiyle takip edilen yazarlarından Sadık Yalsızuçanlar yeni bir romanla okuyucunun karşısına çıkıyor. Hak âşıklarının hayatını kendine has üslûbundan okuduğumuz yazar bu kez Yaman Dede'nin diğer adıyla Diyamandi'nin hakîkat yolundaki hayat hikâyesini anlatıyor. Diyamandi ismiyle yayımlanan roman Yaman Dede'nin üslûbuyla gönlü yanık bir genç kıza yazılmış mektuplardan oluşuyor.
Roman tasavvuf sahasında birbirinden kıymetli eserleri okuyucuyla buluşturan H Yayınları tarafından yayımlandı ve raflarda yerini almaya başladı. H Yayınları daha önce Yalsızuçanlar'ın Anadolu'yu Mayalayanlar ismini taşıyan bir eserini daha yayımlamıştı.