Osmanlı'nın son döneminin aktif siyasi aktörlerinden olan Emanuel Karasu özellikle II. Abdülhamit'in hal' tebliğini kendisine bildiren heyetin içerisinde Yahudi kimliğiyle yer alması bakımından birçok tarihsel komplo teorisinde adı anılan bir şahsiyettir. II. Meşrutiyet sürecinde ise İttihat ve Terakki'den üç dönem milletvekili seçilmesi Talat Paşa'yla olan yakınlığı ve Birinci Dünya Savaşı sırasında elde ettiği serveti sebebiyle gerek döneminde gerekse de günümüze kadarki süreçte yoğun eleştirilere maruz kalmıştır. Mondros Mütarekesi'nden sonra değişen iktidar dengeleri sebebiyle bir süre tutuklanan daha sonra mal varlığına el konulan nihayetinde İtalyan vatandaşlığına geçmek suretiyle İtalya Devleti'nin himayesine giren Karasu hakkında bugüne kadar yapılmış araştırmalar ve çalışmalar önemli bir tarihsel dönemeçte aktif rol oynamış bir kişiliğin faaliyetlerini anlamlandırmada yetersiz kalmaktadır. Elinizdeki kitap ise Karasu'nun biyografisini tarafsız bir gözle değerlendiren ve Karasu'nun faaliyetleri üzerinden Osmanlı'nın yıkılış sürecine dair boşlukta bırakılan veya saptırılan tarihsel gerçeklikleri açığa çıkarma iddiasında olan bir çalışmanın ürünüdür.