AŞK...
O efsunkâr kelime...
Yolunda nice âşıkları abad nice âşıkları da berbad edendir.
Aşk ki Peygamberin ilahi sevgilisi ana sözünü dinlemek uğruna Peygamber'in yüzünü görememeyi göze alan Veysel Karani'nin Yemen illerindeki ilahi kokusudur. Yusuf'un rüyası Yakup'un karanlığa gömülü dünyasıdır.
Aşk ki Fatih'e genç yaşında İstanbul'u fethettiren Süleyman'ı yedi kıtaya hükmettirip de bir cariyeye kul eyleyendir.
Aşk ki Celaleddin Rumi'yi güneşin vuslatı uğruna hicran ateşine düşürendir. Hallac-ı Mansur' u kendi kanıyla baştan yazandır aşk!
Peki ya BİZİM YUNUS' un aşkı neydi?
Nasıl aradı onu? Nasıl Ulaştı? Bilmeden anlaşılamaz ki?
Yunus'un da dediği gibi:
"Bilmeyen ne bilsin bizi
Bilenlere selam olsun!"
O vakit selam olsun onu ve felsefesini gerçekten anlayanlara!