Osmanlı- İngiliz savaşının cephe gerisindeki psikolojik savaşın adıdır.
Mısır'dan başlayarak Moda'daki Mermer Köşk'te devam edip yine Mısır'ın çöl sıcağında ve Akdeniz'in derin sularında biten psikolojik savaşın hüzne dönüşen hikâyesidir.
Köşkün birbirinden güzel iki kızı Yegâne ve Selma kendilerini Bahriye Nazırı M. Muhtar Paşa ile İngiliz istihbarat servisleri arasındaki gizli çatışmanın ortasında bulurlar. 31 Mart isyanında köşkün baskına uğraması sırasında köşkün sahibesi Nimet Hanım'a karşı gösterdikleri sadakat işlerini kolaylaştırsa da İngiliz mürebbiye Angelina ile baş etmeleri nerede ise imkânsızdır...
Köşkün kendine has kuralları vardır. Hâkimi ve karakolu olmaz. Hadım (Kısırlaştırma) cellat sorgu ve işkenceleri bilinen; ancak sorgulanamayan köşkün acımasız kanunlarıdır. Köşkteki amansız mücadele aslında Balkan Savaşı ile II. Dünya Savaşı'nın bir bakıma habercisidir.
Bu roman okuyucularını tarihin gizemli bir o kadar da hüzünlü yolculuğuna çıkarmaktadır. Yolun sonu kimileri için hüznün başlangıcı kimileri içinse aydınlıktır.