İslâm Düşüncesinin Altın Çağı
Bu eserde yer alan düşünür filozof ve alimler; kendilerinden önce oluşan ilmî birikimi sadece aktaran değil onu harmanlayan değerlendirme ve tenkitlerle ona katkı sağlayan ve böylece ilmî gelişmelere damgasını vuran şahsiyetlerdir. Bu çağın ilim bakımından "altın çağ" olarak nitelendirilmesi sadece bilginin birikimiyle değil rafine hale getirilmesiyle de ilgilidir.
Zira bu ciltte Kindî Fârâbî İbn Sînâ gibi filozofların; Nazzâm Câhız Kadı Abdulcabbâr Ebu'l-Hasen el-Eş'arî gibi önde gelen kelamcıların; Ca'fer-i Sâdık Ebû Hanîfe İmam Şâfiî Mâlik b. Enes ve Ahmed b. Hanbel gibi mezhep imamı konumundaki meşhur İslâm hukukçularının; Zemahşerî İbn Kesîr gibi müfessirlerin; İbn Teymiye gibi ilim ve eylem adamlarının; İmam Müslim b. Haccâc ve İmam Buhârî gibi meşhur muhaddislerin; Bağdat Okulu Urfa ve Nusaybin Okulu Mu'tezile Okulu ve Harran Okulu gibi felsefe ve düşünce ekollerinin doğuş ve gelişim süreçleri takip edilmektedir.
Düşünce tarihini okullar üzerinden okumak daha gerçekçi ve derli toplu bir bilgi vermektedir. Zira okullaşmayan bir düşünce yeterince paylaşılmamış ve taraftar toplayamamış demektir. Bir düşüncenin okullaşması veya ekol haline gelmesi onun kendisinden öncekilerden farklılığına ve kendisinden sonrakiler üzerindeki muhtemel etkisine işaret eder.