İletişim alanındaki tüm teknolojik gelişmelere karşın televizyon önce bir iletişim sonra eğlence ve kültür aracı olarak yaşamımızdaki öncelikli yerini hala koruyor; görünen o ki daha uzun süre korumaya da devam edecek. Kitap bu aracın yaşamımızdaki yerine ilişkin araştırmaları çözümlemeleri soruları kimi cevapları ve arayışları derleyip toplamanın yanı sıra bunları tartışmaya da açıyor. Kitabın iddiası her ilişki gibi televizyonla olan ilişkimizin de sabit ve genellenebilir veya indirgenebilir unsurlarla tanımlanabilecek bir ilişki değil tam tersine bir çok değişkenin etmenin devreye girdiği bir etkileşim olduğudur. Bu ilişkinin olabildiğince tanımlanabilmesi ise televizyonla birlikteliğimizi hem bizim açımızdan daha anlamlı kılacak hem de her ilişkinin dayattığı denetim sorununu biz televizyon kullanıcıları için olumlu yönde çözecek adımları atabilmemizi sağlayacaktır.