"Cam gibi saydam çelik gibi katıksız olacağım. Gövdem olmayacak artık. Gövdesiz acısız arzusuz. Kadınsız."
Geçmişi olmayan toprakta yetişen delikanlının derinlere salmaktan çekindiği kökleri bedenden kaçamayarak zekâya sahip balçıkta itinayla yetiştirmesinin acıklı hikâyesi Mutfakta Patatesler.
"Patatesin çıplaklığını örten el onu kavramanın onu içinde taşımanın övüncü ve ağır başlılığıyla devinmekten ... çekiniyordu..."
"Belki de haklıydı. Tüm kişiler tek bir kişiyi oluşturmak için var değildiyse de önünde sonunda tek bir kişiyi örmüyor muydular?"
Meyvesi hiç bu kadar içe dönük ve yineleyici olmamıştı: Patates soyulmadığında bilinçsizdi henüz.
Kendisinin tanımladığı kavramda yaşayan ilk elden felsefî psikolojik dilsel biçimsel ve edebî eleştirisini kendisi veren ve okuyucuyu tanık tutan bir hikâye. İkna olmanız imkânsız mektup yazmayı bilmiyorsanız.