Tren yola çıktıktan kısa bir süre sonra koridorlarda dolaşmaya başladım. Bir kompartımanın önüne gelince yüreğim daraldı. Nedenini bilmiyorum. İçerde üç genç ellerinde gitarları şarkı söylüyor gülüyor şakalaşıyordu. Heyecan coşku içindeydiler. ''İşte'' dedim kendi kendime ''Budaha' ya doğru yola çıkmış gençler.'' Tereddüt etmeden hemen tanımadığım o güzel insanların arasına karıştım. Farklı bir kaynaşma sıcaklığı duydum. Bu duygu bulutun vadiden aşağı doğru akmasına benzer. Pamuksu beyazlık yavaşça hareket eden dev bir yılan gibi kıvrılarak ağaçları örter. Gökyüzünde yükseklerde bir şahin uçar. Sizin durduğunuz yere yakın çatıda yuva yapmış bir kırlangıç ailesi yavrularına ilk uçma dersini verir. Tüm bulutlar rüzgarla vadiden aşağı akınca güneş ortaya çıkar. Parmaklarınıza dokunur yüreğinizi ısıtır. Yavru kırlangıçlar çevrenizde uçar o zaman siz de gençlerle birlikte şarkı söylemeye başlarsınız. Çevreniz cıvıldayan onlarca kuşla dolar. Hiçbir adım geç değildir. Herşeyin bir zamanı vardır.