Sabah uyanıp günü aydın olamayan birine günaydın diyemedikten sonra Ya da kahvaltıda sen seviyorsun diye Peynir koyup da hiç yenmeden o masadan kaldırdıktan sonra anlıyorumSenin öldüğünü... Ama inanmıyorum dünya güzelim Toprak altında o masumiyetinin taş olduğuna...
Yokluğuna döktüğüm her gözyaşı Olmayan kızımızın dağınık saçlarına bir umut olurken Sana verdiğim
sözlere inat Yalnız yaşıyorum herkesten gizlediğim varlığını... Ya da yokluğunu... Çok yıl oldu ömrümden sen çalınalı Ve unutalı öldüğümü... Bana verilen bu nefeste yaşatıyorum son
gülüşünü...Son ölüşümü...