Ahlak Islatan gerçekte olmayan gazetelerde televizyonlarda geçen medya hikâyelerinden oluşuyor. Ancak okuyunca hissedebiliyorsunuz ki burada anlatılan olayların hemen hepsi çok fazla "tanıdık" geliyor.
Ağırlığı haber medyasından seçilmiş olmasına karşın iletişim alanının en gelişmiş kolu olan reklamcılık ve halkla ilişkiler dalından da hikayeler yer alıyor. Çünkü hepsi aynı anne babanın çocukları...
Babıâli'de 40 yılını geride bırakan Nazım Alpman kolay okunan metinler üretebiliyor. Ahlak Islatan da böylesi bir çalışma. Elinize aldığınızda bir çırpıda okuyup bitireceksiniz. Çünkü sürüklüyor.
Haberciliğin "maymunlaşma" dönemine denk gelen kitaptaki hikayeler gazetecilik adına yapılmış bir özeleştiri olarak da kabul edilebilir.