Naz güzelliğin tadı-tuzu sesi kokusu ve süsüdür. Güzellik ne kadar çok olursa olsun naz yoksa; cansız sûretten ibarettir kıymetsizdir muhabbeti celp etmez ve bir işe yaramaz.
Klasik Türk Şiirinin güzeli baştan ayağa nazlıdır. Nazın her çeşidini bilir ve uygular. Naz sürmesi çekilmiş gözleri ve naz uykusundan mahmur bakışlarıyla aşk pazarını izdiham ve velveleye gark eder. Öyle bir naz sarhoşudur ki kadehteki kendi yansımasını bile naz ile azarlar. Hayâli dahi öyle nazlıdır ki gönülden kendini aşırı gizleyen bir ceylan gibi ansızın ve görünmeden geçer. Ancak gönül güzergâhına bıraktığı hoş kokudan ve yaralar şeklinde beliren ayak izleri ile bu izlerin derin sızısından bilinebilir.