Bir kadın bir adamla bir gün tesadüfen hiç hoş olmayan bir biçimde karşılaştı ona sinirlendi ve kavga etti. Ama kaderden ziyade kadının takıntılı kişiliği bir daha o adama hiç rahat vermedi ve aralarında hiç beklemedikleri eğlenceli bir ilişki başladı. Garip kişiliği ve hasta olan benliğiyle hayata insanlara karşı güven eksikliği taşıyan Miray ve yine benzer duyguları hisseden Ares imkânsız dedikleri bir aşka kapılarını açmak istediler. Birbirine bu kadar benzeyen ama bir o kadar zıt olan iki kişinin yakınlığı içlerindeki yaraları en önemlisi Miray'ın karmaşasını ve unutulan geçmişini iyileştirebilecek miydi? |
İnanmak acaba yolun yarısı mıydı yoksa başlangıcı mıydı?