Gözlemlere dayanarak köy ve kasaba insanlarının sorunlarını günlük yaşamlarını ve duygularını yalın bir dil ve gerçekçi tutumla yansıtan Samim Kocagöz'ün ilk basımı 1948 yılında "Bir Şehrin İki Kapısı" adıyla yapılmış olan Nabi'nin Park Kahvesi dönemin önemli klasiklerinden olmuştu.
Samim Kocagöz'ün sağlığında Memet Fuat'ın önerisiyle gözden geçirdiği romanını tekrar okurla buluşturuyoruz.
Yakup Kadri diyor ki;
(...) Hikâyenizin mevzuundan bana evvelce bahsetmiştiniz. Ben de size bir kasaba romanı yazmak niyetinde olduğumu söylemiştim. Fakat doğrusu sizin eserinizi okuduktan sonra bu niyetimden vazgeçmek lüzumunu duymaya başladım. Çünkü siz bu mevzuu o kadar yakından bir görüşle o kadar benimseyip ve kavrayışla ifade etmiş ve tüketmişsiniz ki bundan sonra herhangi bir kasaba romanının 'Nabi'nin Park Kahvesi'nden mülhem olmadığına kimseyi inandıramayız. |