Kültürümüzde kıssaların -hikâye ve menkıbelerin- ayrı bir yeri vardır. Sohbetlerin olmazsa olmazıdır. Bu yönüyle kıssalar tatlıdaki şeker gibidir. Az veya çok sohbetlerimizde bir şekilde kullanılır. Sohbetler onunla renklenir verilen mesajlar onunla daha anlaşılır ve daha kalıcı hâle getirilir. Nasıl ki dürbünler uzağı yakın hâle getirirler kıssalar da öyledir. Bazen saatlerce anlatılan anlaşılmaz gibi görünen bir mesele bir kıssayla kolayca anlaşılır hâle gelir.
Bizim için çay da sohbet de bahaneydi. Biz bu kitapta her sözü insana insanın kemâline kâmil insana getirmeye çalıştık.
Çaydaki demden muradımız sohbetteki kıvamdı. Sohbetteki kıvamdan da amacımız insandaki kıvam.
Bu kıvamın İslam literatüründeki karşılığı "İnsan-ı Kâmil"dir.