İslam hem dünyada hem ukbada kadına verilebilecek en yüksek makamı ve en yüksek şerefi vermiştir. Kadına verilen şereflerden bir tanesi de Allah'ın (c.c.) ayetini üzerinde taşımasıdır. Yani tesettürdür. Fıtratına da derc edilmiş olan tesettür ile İslam kadının naifliğini ve zaifliğini bir inci gibi muhafaza altına almıştır.
Ne yazık ki İslam terbiyesi yerine medeniyet(!) terbiyesi aldığımızdan beri tesettür nâmahrem ile aramızdaki set olma özelliğini yavaş yavaş kaybetmiştir. Buna bir de son yıllarda ortaya çıkan moda zırvası eklendiğinde tesettür anlayışımız iyice çığrından çıkmıştır.
Asra göre değil farza göre yaşanan içi de dışı da boşaltılmamış mâneviyâtı kaybolmamış başörtüsü türban vb. gibi sığ kalıplara girdirilmeye çalışılmamış tesettürü daha çok görmek ve tam mânâsıyla yaşamak ümidiyle sizleri tesettürün kendileri için ne anlam ifade ettiğini anlatmak üzere toplanan kırk güzel yürekli hanımefendinin kalemlerinden yansıyanlarla baş başa bırakıyorum.
Tesettür üzerine yeniden uzun uzun düşündürecek keyifli okumalar diliyorum.