Nasıl ki ibadetlerin hem zahir hem de batın yönü varsa kandillerin de hem zahir hem batın yönü vardır. İmanın iki boyutu olan bu değerler kendi alanlarında mesuliyet yüklerler. Şeriatın ibadetleri şeriata göre hakikatin ibadetleri hakikate göredir ibadet bitmez. Namaz hakikate göre oruç hakikate göre hac hakikate göre kelimeyi şehadet hakikate göre zekât hakikate göre olacak namazsız oruçsuz zekâtsız haçsız şehadetsiz kalınmayacak.
Tasavvufi yönüyle kandiller halktan Hakk'a uruç ve Hak'tan halka nüzul olan seyri sülûk yolculuğumuzun bütünlüğünü oluşturmaktadır. Kandillerin bizde tecelliye gelmeyişi zahir boyutunda kaldığımızın kandillerin taşıdığı manaya kendi varlığımızda şahit olmadığımızın göstergesidir.
Şahit olmak yani görmek görmek istediğimizin kendimizde tecelliye gelmesiyle mümkündür.