Bu kitap yirminci yüzyıl başlarında özelde Baha Tevfik'in genelde ise Osmanlı düşünürlerinin Batı'yı ve Batı felsefesini nasıl algıladığını gösteren tarihsel bir belge niteliği taşımaktadır.
Nietzsche hem bir edip hem de bir düşünürdür. Yalnız onda bu iki özellik birleşmemiştir. Eğer düşüncelerini öykü diyalog piyes biçiminde yazmış olsaydı o vakit -İbsen gibi- hem bir düşünür hem bir edöpi telakki edilecekti. Lakin böyle olmadı; kendisi hayatının akışına bağlı olarak zaman oldu duygusal bir kaynamayla hasta ölgün şiirler yazdı zaman oldu bu duyarlılığını düşünce haline getirerek felsefe yaptı.
... Güzellik güce dayanır. Güç hayatın biricik ilkesi tavlayanı olmalıdır. Yaşamak için insanlar yalnızca ona dayanmaladır. Kısaca insansal kurtuluş güzellik ve güç üzerine temellenmiş olan hayat aşkı gerekir...