İslam tarihinin derinliklerinden haberdar okurların da bildiği bir realitedir bilhassa Emevilerden günümüze İslam Coğrafyasına hakim olan ve Kur-ani perspektiften uzak Peygamberin tebliğine aykırı din anlayışları farklı zamanlarda ortaya çıkıp günümüze kadar gelmeyi başarmıştır.
Elbette Kur-an perspektifinden uzak bu muhafazakar yahut geleneksel İslam anlayışları uzun tarihi süreçte nice Müslüman toplumları İslam'ın gerçek kaynaklarından uzaklaştırarak; bu toplumları gelenekselleşmiş yozlaşmış dinin özüyle ilgisi olmayan tabulara hapsetmiştir. Oysa özü itibariyle ve evrensel mesajıyla İslam ne gelenekselleştirilecek bir mesajdır ne de insan eseri dar kalıplara hapsedilecek bir dindir. Zira Kur-an ve Peygamber perspektifiyle hareket eden hiçbir Müslüman yahut İslam alimi bu hataya düşmemiş İslam'ın her çağın ihtiyaçlarına yanıt veren evrensel ve aydınlatıcı mesajı doğrultusunda yaşamlarını ve düşüncelerini şekillendirmişlerdir.
Elinizde tuttuğunuz bu eser de biraz bu kaygıyla kaleme alınmış; İslam'ı öğrenip hayatlarına aksettirirken Müslümanlara Kur-ani perspektifle hareket etmeleri gerektiğini hatırlatma gayesini gütmüştür.