Ruhumu kudret elinde tutan Allah'ın doksan dokuz adı ile...
1915 yılı sözde Ermeni Soykırımı' ile alakalı yıllardır çokça yazıldı çizildi. Fakat bu konu ne tarih bilimi açısından ne de uluslar arası sistem açısından netlik kazanabildi. Olay maalesef siyasi kaygılarla ve dünyaya yaranma fikr-i aczi ile Türk toplumu ve siyasileri arasında bile birlik sağlanamayan bir konudur. Biz öz benliğimizle biliyoruz ki bir 'Ermeni Soykırımı' değil Ermeni mezalimi söz konusudur. Millet-i Sadıka diye isimlendirilen bir Elazığ türküsünde:
'Vardım kiliseye haç suda döner
Ahçiği kaybettim yüreğim yanar
Ben dinden dönersem el beni kınar'
şeklinde nitelendirilen Türk'ün dinden dönecek kadar âşık olduğu Türk-Ermeni yakınlığı yerini katliamlara bırakmıştır. Bu mezalim 1915 ile yetinmemiş 1975-1985 yılları arasında ASALA olarak kendini göstermiş bununla da yetinmeyip Türk'e karşı düşmanlığını Hocalı Katliamında göstermiştir. Burada bizlere düşen bu hadiseleri iyi anlamak ve buna karşı doğru tavır almaktır. Bu noktada 40 güzel insanın mezalime karşı tavrı bizlere güzel bir örnek teşkil edecektir. Yüreklerine ve kalemlerine sağlık.