Arkadaşım Süleyman'a verdiğimiz iki çuval kitap aklıma geldi duruyorlar mıydı? Duruyorlarsa içlerinde ETÜS'ün broşürü olabilir miydi? diyerek ondan kitapları istedim. Ne yazık ki bir çuvalına sahip olma şansım oldu; hepsini alıp eve götürdüm. Çuvalı yere dökerken kitapların odanın ortasına dağılışı beni birden 12 Eylül'ün o baskı ve zulm dönemine götürdü. İşkenceleri anımsadım cezaevlerinde ölen arkadaşlarımı idam edilenler geldi gözlerimin önüne. Kitapların içinden ETÜS'ün broşürü çıkmadı tabi. Yüzlerce binlerce nüsha basıp dağıttığımız broşür sanki hiç yazılmamış gibiydi şimdi yoktu yani! Çaresiz diğer kitapların her birini özenle silip temizleyerek evdeki kitaplığa yerleştirdim.
Ne garip öyle bir ülkede yaşıyoruz ki bu gün bir yeri kazsanız insan kemikleri çıkıyor bir başka yeri kazarken de 12 Eylül darbesinde ele geçirilmesini istemediğimiz o güzelim kitaplarımız.