(Biz zannederdik ki İstanbul'a vardığımızda herkes bizi tanıyacak orada insanlar bize kucak açıp çiçeklerle karşılayacak. Yürüdüğümüz sokaklarda caddelerde herkes bizi parmakla gösterecek; "Bakın bakın işte Kerküklü kardeşimiz geldi." diyecekler. Kahvelerde çay yudumlarken konu sadece biz olacağız. Kimse bizden başkasını konuşmayacak.)
Yabancı kitabın hikâyelerinde; bir şehrin sancılarıyla ve o şehrin insanlarıyla yaşayacağız...