Öykücülüğümüzün usta kalemi Osman Şahin Anadolu'nun sesini acısını sevincini taşıyan yeni öyküleriyle okurumuzun karşısında. Mor Cepken'i "o güzel insanlar"ın yitip gitmekte olan dünyasına bir ağıt olarak okuyabilirsiniz.
Osman sen bugüne kadar çok güzel hikâyeler yazdın. Toros Dağları'nın sesini rüzgârını yazdın. Bekir Yıldız'dan farklı olarak Fırat'ı yazdın. O Fırat ki insanları gibi öfkeli delidolu akan bir sudur. Onu yazmak her yiğidin kârı değildir. Kolları Bağlı Doğan'da bu ülkenin insanlarına sana yapılan işkenceleri bu düzenin "işkence hücreleri"ni yazdın. (...) Osman hikâyenin namusu onuru her şeyden fazladır. Çünkü kalıcı olan budur. Yazarın parası pulu yoktur ama kaleminin namusu şerefi haysiyeti vardır. Sen ne yaptın? İki sayfa roman eleştiri yazın yüzünden aylarca hapis yattın. Burjuvalar bazı yazarlarımızdan daha iyi biliyorlar iki sayfalık yazının namusunu... Bundan böyle yazacaklarına dikkat et; kaleminin ucunu bu toprakların ileriye dönük gerçeğinden sakın ayırma!
Yiğit kardeşim halkımın yiğit oğlu Osman Şahin gözlerinden öperim.
Ahmed Arif
Kasım 1988