Sonu gelmeyen kurallara düzenlemelere prosedürlere ve bürokrasiye duyduğumuz arzunun kaynağı nedir? Nasıl oldu da internet çağında bile form doldurmaktan başımızı kaldıramaz hale geldik? Yoksa devlet şiddeti denen olgunun kaynağı burada mı?
Antropolog düşünür ve aktivist David Graeber bu sorulara yanıt ararken günümüz bürokrasisinin güdümlediği tekinsiz ve şaşırtıcı ilişki türlerini inceleyip bunların biz farkına varmadan hayatımızı nasıl şekillendirdiğini gözler önüne seriyor. Gelgelelim oldukça riskli bir iddia ortaya atarak bürokraside sapkınca çekici ve hatta romantik bir unsur olabileceği görüşünü de irdeliyor.
Sağ kanat ekonomi siyasetinin yükselişinden Sherlock Holmes ve Batman gibi kahramanların iç dünyamızda bulduğu karşılığa kadar birçok güncel konuyu ele alan Kuralların Ütopyası Foucault'nun Marx'ın geleneğini sürdüren güçlü bir sosyal teori çalışması. Ancak popüler kültüre yönelik çarpıcı ve zeki analizleriyle de Žižek'i aratmıyor.
Daha iyi daha özgür bir yaşam hayal etmek arayışıyla çağımızın en temel sorunlarını ele alan Kuralların Ütopyası resmi belgeler yığını altında ezildiğimiz günümüzde örtük şiddet tehdidi altında boyun eğdiğimiz kurumlara müesseselere yönelik ciddi bir sorgulama başlatıyor.
"David Graeber parlak ve son derece özgün bir siyaset düşünürü."
Rebecca SolnIt
"Kapitalizmin bürokrasiyle yaşadığı aşk macerasına karşı ince canlı ters bir taarruz."