Bu yakınlarda insanların karşısına günümüze kadar ona yöneltilmemiş en can alıcı taleple çıkacağımı göz önüne alarak öncelikle sizlere kim olduğumu söylemeyi gerçekten gerekli buluyorum. Aslında bunu bilinmelisiniz: Hiç kimseden 'Kimliğimi saklamış' değilim. Ama ödevimin büyüklüğü ile çağdaşlarımın izafi küçüklüğü arasındaki orantısızlık geyet açıktır; beni işitmediler hatta görmediler bile. Ben kendime açtığım krediyle yaşıyorum; belki yaşadığım da yalnızca bir önyargı? Yaşamadığıma kendimi inandırmam için yazları Ober-Engadin'e gelen 'aydınlar'dan sadece birisiyle konuşmam yeterlidir. İşte bu izafi koşullar altında alışkanlıklarımı içgüdülerimin gururunu aslında ayağa kaldıran bir ödev düşüyor bana şunu söylemek düşüyor: 'Dinleyin! Ben falancayım. Her şeyden önce başkalarıyla karıştırmayın beni!'