Kim ne derse desin (zira deliliğin en deli olanlar için bile her gün nasıl ayaklar altına alındığını bilmez değilim) tanrısal etkimle tanrılar ve insanlar üzerine sevinç saçan sadece benim; öyle ya bu kalabalık toplantıda ben görünür görünmez söze hazırlamr hazırlanmaz benzeri görülmedik eşsiz bir neşenin yüzlerimizde aniden parıldadığı görülmedi mi? Almmızdaki kırışıklıkların aniden kaybolduğu görülmedi mi? Her yandan duyulan kahkahalar kalplerinizi dolduran hoş neşeden burada bulunmamın size verdiği zevkten haber vermediler mi? Şimdi sizi gözlemlerken bana Homeros'un nektar ve nepenthesle sarhoş olan tanrılarım görüyormuşum gibi geliyor; evvelce Trophonius'un ininderr' yeni çıkmış kimseler gibi burada dertli ve huzursuz duruyordunuz. Güneşin ilk ışıkları karanlıkları ortadan kaldırdığı ya da ilkbahar sert bir kıştan sonra arkasından tatlı esintileri getirdiğinde dünya üzerinde her şey nasıl değişir bütün nesneleri daha parlak bir renk nasıl güzelleştirir ve gençleşmiş doğa gözlerimize nasıl daha hoş bir manzara sunarsa...