ANNA BİR PRENSESTİ. Erindel Kraliyet Sarayı'nda dış dünyadan uzakta bir başına yaşayan Anna bu yalnız hayattan kurtulmayı öylesine istiyordu ki! Annesi de babası da ölmüştü. Geriye kalan ve azıcık sevgi görmek istediği tek yakını ise ablası Elsa'ydı ama o da soğuk ve mesafeliydi.
HANS BİR PRENSTİ. Güney Adaları'nda tahta çıkma sırasında on üçüncü kardeş olan Hans zorba babasından ve on iki ağabeyinden kaçıp kendi krallığını yönetmeyi ölesiye istiyordu. İki gencin yolları Elsa'nın taç giyme töreninde kesişti. Başlarda Anna'nın rüyaları gerçekleşmiş gibi görünüyordu. Sonunda seveceği birini bulmuştu. Ancak Hans'ın asıl amacı ortaya çıkınca
aralarındaki o peri masallarına özgü romantizm de yok oluverdi.
Sonunda Anna sevginin hayal ettiğinden çok daha gizemli ve güçlü bir duygu olduğunu keşfedecekti.