Şunu çok iyi biliyorum ki canına kastı olan kendine bir kadın için yalan söylesin. İnsanı en çok mutlu eden şey başkasının dilinden kendisine söylediği yalanmış. Başlangıçta o kadar tatlı geliyor ki iki kişi adına tek bir zihinde yaşamak. Ama sonra kendi kendime söylediğim bütün yalanlar bir soba zehirlenmesi gibi hiçbir şeyin farkında olmadan boğuyor beni. Bu mektubu sana yazıyorum ya. Şimdi bir kuş tüyü kadar hafifim ama kuşun ürkekliğini de taşıyorum. Bunları sana söylediğime kızmayacak kadar asil bir insansın sen. Vereceğin tepkiyi bilmeme rağmen yine de ürkeğim işte bir kuş kadar. Sana kızmıyorum Nalan. Aşık olmak insanın elinde olan bir şey değil. Bana âşık olmayacağını biliyorum. Gönlünde bana karşı merhametten başka bir şey olmadığını da biliyorum. Yine de aşk benim dilimdedir ama umudum senin ellerinde. Hayatına girdiğim için özür dilerim. En çok da hayatından çıkamadığım için özür dilerim. Sen beni hayatına dahil etmeyi hiç istemedin ama insanlar hayatına dahil edeceği insanları seçemiyorlar ne yazık ki. Hava almak için açtığın pencereden güpegündüz içeri dalan bir yarasa gibiydim belki de senin için. Şaşırtıcı ve ürkütücü.