"Buğulu gözleriyle bana bakarken ben de ona bakmaya devam ettim. Hiçbir şey diyemedim. Ellerimi saçlarıma götürüp kafamı kaşıdım gözlerimi kaçırmaya çalıştım.
O da bana gitme der gibi bakıyordu sanki ya da ben öyle sanıyordum. Üzerime doğru yürümeye başladı. Kalbim korkuyla hızlıca atmaya başladı. Kendime mukayyet olabilmek için boğazımı temizledim. Gözlerini devirip bana tekrar bakmaya devam ederken bir tokat çaktı. "Ah!" diye karşılık verdim ne olduğunu anlamaya çalışarak. Tam arabaya binmek için kapıyı tutmuşken elimi tuttu ve kulağıma doğru fısıldadı. "Beni yine bırakmadığın için teşekkür ederim."
Samimi anlatının üst örneklerinden biri olmaya aday bir ilk roman.
Mutlu Bir An
küçük mutluluklar için büyük çaba harcayan bir adamın hikâyesi.