Iara üstün yetenekli bir müzisyendir. Çocukluğunda yaşadığı korkunç bir olay sonrasında hayatı mahvolmuştur. İnsanlardan özellikle de erkeklerden kaçar. Rota dünyada artık örneği kalmamış son kastratodur. Babasının müzik tutkusu nedeniyle çocukluğu çalınmıştır. Bir emsali daha olmayan meleksi sesiyle efsaneleşir. Ancak o da bir hayat kaçkınıdır. Tek isteği bir an önce Ode to Delirium (Deliliğe Övgü) adını verdiği eserini tamamlamaktır. En büyük tutkusu yaşamı hızla kat edip sonsuzluğun öte yanına ulaşmaktır. Kader bu iki aykırı insanı kastrato ile kastrettayı kuğular ve ışıklar kenti Luçerna'da (Luzern) yakalar. Ülkesinde aradığı esini bulamayan Türk yazar Toprak'a da istemeden bir parçası haline geldiği bu dramayı romanlaştırmak kalır.
"Aslında düşlerimiz ortaktır değil mi? Tanrı ruhunun bir parçası olarak yarattığı insan üzerinden kurar fantezilerini. Bu yüzden rüyalarımızın kurgusu anonimdir. Bize ait değillerdir. Uyuyan belleğimizin içinden akar ve sonsuzluk denizinde Tanrı parçacıklarıyla çarpışırlar."