(...) Bugün ailesinden görerek yaşadığı İslam ve onun bir yorumu olan mezhebi atalar dinine çevirenler riya ve şirk çamuruna saplanmış durumdadır. Muhakkik bir zihinle tahlil edilip takip edilmeyen bir dinin ihlâsı olmaz. İhlâsı olmayan bir dinse zihnini siyasete nefsini şekavete teslim eder. Her an bu tehditle karşı karşıya olan fert her anın hakikatini anlayacak şuurda olması gerekir. Anın hakikatini anlamayan an içinde tahakkuk eden imtihana şahit olamaz. Zihin her an müşahede eden yapıdadır. Eşya ve olaylar müşahidin murakabesinde olmalı ki gaflet oluşmasın. Atalar dini müşahede ve murakabe mahrumiyetinden doğmuş atıl bir zihnin muattal kurgusudur. Bu kurguda hareket yoktur. Kısırdöngünün sarhoşluğunda devam eder.