Kur'an Allah'ın (cc) insanlara hidayet rehberi olarak indirdiği son Kitap'tır. Müslümanlar olarak Kur'an'a karşı ilk vazifemiz bize bildirdiği hakikatlerin hak olduğunu tasdik etmek ve okuyup manasını anlayarak gereğini yerine getirmektir.
Kur'an'ı anlamanın en kestirme yolu ise onu kendi dilimizden okumaktır.
Atatürk Kur'an'ın insanımız tarafından anlaşılmasını istemiş ve bu hususta çalışmalar başlatmıştır.
"Milletimiz Kur'an-ı Arapça okuyamadıkları için ne dediğini anlamazlar. Şimdiye kadar halkın kavrayabileceği seviyede Kur'an-ı Kerim'in Türkçeye tercümesi de yapılmamıştır. Kur'an'ı tamamen ezberleyecek düzeyde dinine âşık olan Türk milletinin kutsal kitabın bu yüce anlamını istediği gibi anlayabilmekten yoksun bırakmak doğru değildir." diyen Atatürk Kur'an'ın Türkçeye çevrilmesi düşüncesini ilk kez 14 Ağustos 1923'te devletin eğitim politikasını belirleyecek heyete anlatmıştır.
Kur'an'ın Türkçeye çevirisi konusu 21 Şubat 1925 tarihinde de TBMM'de Diyanet İşleri Başkanlığı'nın bütçesi görüşülürken gündeme gelmiş ve bütçeye 20.000 lira ek bir ödenek konularak elinizdeki meal meydana getirilmiştir.
Türk milletinin kendi dili ile Kur'an'ı anlaması için Atatürk tarafından başlatılan bu hareketin neticesinden bugün milyonlarca insan istifade etmektedir.