Gazi Mustafa Kemal'in din ile olan ilişkileri konusunda değişik tartışmalı görüşler mevcuttur. O'nun bu tartışmaların içinde yer almasının sebebi yaptığı bazı yenilikler ve inkılâpların farklı anlaşılmasıdır.
Atatürk'ün çalışmalarına farklı bir cepheden bakan bazı kesimler Cumhuriyet'in kuruluşundan sonra yaşanan bazı olumsuzlukları ileri sürerek Atatürk'ün din ile uzaktan yakından ilgisi olmadığını ileri sürmüşlerdir. Hâlbuki Gazi Mustafa Kemal'in hayatı incelendiğinde gerçeğin hiçte öyle olmadığı kendiliğinden ortaya çıkmaktadır.
Gazi Mustafa Kemal'in hem konuşmalarını hem de kaleme aldığı eserleri inceleyenler onun İslâmiyet Kur'an ve Peygamberimiz hakkında yüzlerce övücü sözünü görebilirler. Birçok konuşmasında Allah'tan İslâm'dan Kuran'dan saygı ve bağlılıkla bahsetmiş Peygamber Efendimizi övmüş ve Türk ulusuna gerçek dine sarılmayı ve daha dindar olmayı tavsiye etmiştir. Şu söz bile O'nun İslâm'a bakışını bütün açıklığıyla ortaya koyar:
"Ey millet! Allah birdir şanı büyüktür. Allah'ın selâmeti atıfeti ve hayrı üzerinize olsun.
Peygamberimiz Efendimiz Hazretleri Cenab-ı Hak tarafından insanlara dini hakikatleri tebliğe memur ve Resul olmuştur. Koyduğu esas kanunlar cümlemizce malûmdur ki Kur'an'daki naslardır. İnsanlara feyiz ruhu vermiş olan dinimiz son ve temel dindir. Çünkü dinimiz akla mantığa hakikate tamamen uyuyor. Eğer akla mantığa hakikate uymamış olsaydı bununla diğer ilâhî ve tabi kanunlar arasında aykırılıklar olması gerekirdi. Çünkü bütün kanunları yapan Cenab-ı Haktır."
Elinizdeki "Atatürk'ün İslâm'a Hizmetleri" isimli eser bunu ispatlamak maksadıyla kaleme alındı.