Korkuyorsun biliyorum. En çok da kendinden. Ha bir de ölümden... En çok da yaşlanarak ölmekten. Bir de yalnız ölmekten.
Tüm ölümler yalnız gerçekleşmez mi peki?
Enkaz altında zevkle acı arası inleyen; iş üstü üzerine çullanan koca yığının altındaki fahişeden ne farkın var? Ellerin kirli kulakların duyduğun onca sözden sonra kir pas içinde gördüklerin cabası. Peki dil? Nereye dokunacağını bilir. En kirlisi de o değil mi? Yüreği ve zihni kirleten dil yarası...
Ve bunca kirlenmişlikler arasında temiz kalan tek şey uçurtmasıydı. Unutma çocuk! Uçurtmalar kirlenmez.