Müslüman Türkler arasında mevlit metinleri Kuran'dan sonra en çok okunup ezberlenen eserler arasındadır. Bu eserler konusu Hz. Muhammet olduğu için pek çok kişi tarafından yazılmış istinsah edilmiş okunmuş ve ezberlenmiştir. Müstensihler bu tür eserleri çoğaltırken manevî değerinden dolayı mümkün olduğunca aslına sadık kalmaya çalışmışlardır. Bu durum mevlit metinlerini ilk yazıldığı günden itibaren Türk dilinin de canlı tanığı ve belgesi hâline getirmiştir.
Kütüphanelerimizde yazanı belli olan mevlit metinlerinin yanı sıra yazanı müstensihinin adı yazılış sebebi ve kendisine sunulan kişilerin isimlerinin yer aldığı bölümleri yıpranmış veya kaybolmuş pek çok mevlit metni de vardır. Bu durumda olan metinler yok edilmemiş kütüphanelerde yıpranmış veya cildi bozulmuş eserlerin arasına konarak bir araya getirilmiştir. Bugün adını bildiğimiz fakat elimizde olmayan pek çok eser bu şekilde keşfedilmeyi beklemektedir. Üzerinde çalıştığımız metin de bu şekilde yok olmaktan kurtarılmış eski bir eserdir. Eser Milî Kütüphane Yazmalar Kataloğunda 06 Mil Yz A 2066 numarayla kayıtlı ciltsiz bir mecmua içerisinde olup 20a-42b varakları arasında yer almaktadır.