Bu çalışma Allah'ın son rasulüyle gönderdiği hidayet kitabı olan Kur'ân-ı Kerîm'in hayırlı oluşlarına şahitlik edilen ilk üç asırda nasıl anlaşılıp tatbik edildiğini tespit amacıyla hazırlanmıştır. Zira Kur'ân'ı tefsir etmeye tek yetkili kişi olan Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem onu beyân etmiş ashâb-ı kiram Kur'ân'ın nüzulüne şahitlik etmişler kıraat ve açıklamasını Allah'ın rasulünden öğrenip uygulamışlar ve kendilerinden sonraki tabiin nesline aktarmışlardır. Kur'ân bilgisinin bâtıl anlayışlardan zayıf ve hurafe bilgilerden uzak kaldığı o asırlar İslâm tarihinin en parlak en temiz dönemleri olmuş sonraki asırlarda ise Kur'ân tefsiri hususundaki yanlışların temel sebeplerini şu iki konu teşkil etmiştir:
1- Kur'ân'ın "dirayet tefsiri" adı altında şahsî görüşlerle açıklanmaya çalışılması ve içinde bulunululan siyasi veya kültürel atmosferin yahut bağlı bulunulan; akidevî fıkhî ve ideolojik mezheplerin Kur'ân anlayışına tesir etmesi.
2- Kur'ân'ın "rivayet tefsiri" adı altında zayıf ve uydurma rivayetlere isnadı bilinmeyen nakillere dayanılarak açıklanmaya kalkışılması. İslâm dininde bildirilenlere aykırı olarak nakledilen ve Kur'ân ile sahih sünnete arz edilmeyen İsrailiyyât kaynaklı rivayetleri de bu kısımda değerlendirebiliriz.
İşte bu olumsuz tesirlerden arındırılmış Sahabe Tâbiûn ve Tebâu't-Tabiîn asırlarında malûm olan bir Kur'ân anlayışı tespit etmek gayesiyle bu çalışmayı yapmaya karar verdim. Bu yüzden çok nadir istisnalar haricinde sonraki asırlara ait yorumlardan kaçınarak Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'den sahabeden tabiûn'dan ve tebâu't-tabiîn'den yalnızca sahih veya hasen isnadlar ile nakledilmiş olan rivayetlere dayanarak bu kitabı hazırladım. Kur'ân ayetlerinin meallerindeki manâlandırmaları da sözü geçen bu rivayetler ekseninde yaptım. Kitabın girişinde Kur'ân ve tefsirine dair usûlî bilgiler zikrettim. Allah Azze ve Celle'den bu çalışmayı bana ve ümmete faydalı kılmasını dilerim.
Ebû Muâz Seyfullah Erdoğmuş
Hicrî 1437 / Mîlâdî 2015 Ankara