Her şeyden önce halkların -o halde Kürtlerin de- talebi olan sınırsız kendi kaderini tayininin politik koruyucu bir içeriği vardır. Bu birlikler örgütler seçimler ve aynı şekilde medyada bulunan temsilciler üzerinden gerçekleşen basit politik katılımı aşar. Burada söz konusu olanın devlet içinde politik örgütlenme olduğunu açıkça belli etmek için en iyi bir şekilde özerklik veya özyönetim kavramıyla da betimlenir.
Eğer halklar statülerini belirleme konusunda kendi verili sınırları çerçevesinde kalıyorlarsa bu durumda mesele özerklik meselesidir; yok eğer var olan birliğinden ayrılma ve kendi devlet örgütünü kurma eğilimindeyseler mesele ayrılma meselesidir. Kanada'da (Quebec) veya İspanya'da (Basklar Katalanlar) görüldüğü gibi her iki seçenek de sadece azınlık halkın özgür iradesine bağlı değildir. Özerklik talebinden ayrılma talebine geçiş devletin dayattığı ve artık katlanılmaz olan koşullar tarafından yaratılmış hatta zorlanmış olabilir.