Yaratılış hikmetlerle doludur. Bu yüzden Pitagoras gibi ilk hikmet uğraşanları hikmetleri öğrenmek gerekir demişlerdir. Ancak hikmetin çokluğu karşısında "Hikmeti bütünüyle öğrenmek mümkün değil o zaman hikmeti seven olalım" diye karar kılmışlardır. Bu sebeple. Felsefe hikmet sevgisi demektir. Bütün kutsal kitaplar ve Kur"an-ı Kerim yaratılış hikmetlerini daima hatırlatmışlardır. Hikmeti bilmek yaratılışın sırlarına nüfuz edebilmeyi temin ettiğinden Yaratıcı bütün haşmetiyle kendini göstermekte insan da bunu müşahede etmektedir. Yaratıcı'yı tanıyıp bilip onun insani ve içtimai hayati düzenleyen kurallanyla yaşama mutluluğun kaynağı olmaktadır. Bütün Müslüman âlimler her sahada bu hikmetleri kişilere sunmayı bir görev addetmişlerdir. Onun için denilir ki "Din nasihattir". Bu nasihati şiir ve hikâye tarzında sunmayı benimsemiş olan Celaleddin Rumi Mesnevi'yi kaleme almıştır. Mutluluğun kaynağı olan hikmetleri öğrenmek için önce Kur'an-ı Kerim sonra da ondan ilham alan hikmet kitap-lan okunmalıdır. Bu kitap yirmi altı bin beyitlik bir eseri meydana getiren bir müellifin Kur'ani hikmetlerden nasıl faydalandığını sergilemektedir. Okumak öğrenmek; öğrenmek de öğrenileni hayata uygulamaktır.