Kadim islam medeniyetimizin lisanı bilindiği üzere arapçadır. Yüce Kur'an-ı Kerim Arapça lisan üzere nazil olmuş insanların maddi manevi hastalıklarına şifa olmuştur.
Mukaddes kitabımız sadece Arap yarımadasına inen bir kitap değil bilakis bütün kainata inmiş toplumların "telakki bil kabul" ettiği değerler üstü manevi bir hikmet huzmesidir.
Birçok toplum Kur'an-ı Kerim'in eşsiz tesiri altında etkilenmiş Rahman'ın hidayetine mazhar olmuşlardır. Bununla birlikte bu hidayet'in ehemmiyetine vakıf olan "Dava Adamları" ilkel şartlarda kilometrelerce mesafeler aşmışlar islamiyetle tanışmamış toplumlara yağmur yüklü bulutlar olmuşlardır.
İslamiyetin güzel hasletleri ile bezenmiş "Örnek Şahsiyetler" olarak tarih sayfalarına isimlerini yazdırmışlardır.
Arabıyla Acemiyle bu gaye uğruna yaşam mücadelesi vermişler nesilden nesile bu davayı ilel'ebet muhafaza etme şuuruyla mücehhez olmuşlardır. İşte nesilden nesile bu islami mefkûrenin ve davanın ulaştırılmasında lisanın çok etkin bir rolü vardır.
Kadim Medeniyetin gerçek kaynağına ulaşım o medeniyetin dil bilgisini ve edebiyatını en iyi seviyede talim etmek ile mümkündür.
Bu alanda eser husule getirmek ; "İla-i kelimetullah ve Emri bil maruf ve nehyi anil münker" dir şuurunu benimsemiş isimleri sayılamayacak kadar çok değerli Münevver Alim'ler yetişmiş ve eserler telif etmişlerdir.
"Gaye Mevla teala'nın halifesi olmaksa ömür ona feda olsun" düşüncesiyle ömürlerini rahle-i tedrisat da tüketmiş fazilet ve erdem abidesi şahsiyetlere neler borçlu olduğunuzu hatırlatmak isteriz.
Bu noktadan hareketle Osmanlı medreselerinde yıllarca okutulmuş şu anda da birçok medresede okutulmakta olan Tam Kayıtlı Nahiv Cümlesi adlı eseri "İlme İrfana Hizmet İnsanlığa Hizmet" prensibi ile yola çıkan bizler siz paha biçilemeyecek kadar değerli " ilim irfan yolcusu" kardeşlerimize takdim etmenin mutluluğunu yaşıyoruz.
Rabbim ilimden layık-î vechi ile istifade edenlerden eylesin. (Amin)