"Birbirine dolanan ellerime güldü. Çay tutan parmaklarımdaki kör düğümü gözleriyle çözdü. "Gidip türkü dinleyelim" dedim. Vakit erkendi. Akşamı zor ettim. Sanki... Biraz da türküyü onun sayesinde sevdim. Sen misin türkü seven? Evi gün ışığı görmemiş türkü kasetleriyle doldurdum Eve davet ettim. Pis kokan bekar evimde gülücükler güller açtı. Onun ruhu da salaklaştı. Derken benim ruhumla onun ruhunu parklarda sarmaş dolaş dolaşırken yakaladım. Hep kafalarına göre takılıp söz dinlememeye başlamışlardı. Kıskanacak gibi oldum. Salaklaşmanın anlamı yoktu. Bu ruh benim öbürü onun. Kafalarına göre takılsınlar gençlik güzeldir aşk güzeldir aynen devam ruh alemi."