Bu kitap Türkçe dilbilgisi konularının yanı sıra anlam anlatım metin dilbilimi ve iletişim gibi dilbilgisi dışı konularını da içeriyor; adının "Türkçe Dersleri" olması bu yüzden...
İki kitap halinde yayımlanan bu eserin 1. kitabının alt başlıkları "İletişim ve Dil" "Sözcük" "Sözcüğün Anlamı" "Sözcüğün Görevi" ve "Sözcüğün Yapısı" 2. kitabının alt başlıkları ise "Sesbilgisi" "Tümce" "Anlatım" "Metin Dilbilimi" şeklinde düzenlenmiştir.
Türkçeyi bütüncü anlayışla çözümlemek için tümdengelim yöntemiyle tümceden başlamalıydım. Tümcede sözcüklerin birbirleriyle kurduğu ilişkileri anlamın aldatıcı etkisinden uzak bir biçimde belirlemeli; bu yolla SAUSSURE ve MARTİNET'den öğrendiklerimin ışığında Türkçenin yapısını açıklamalıydım. Bunun için Sözcüğün Görevi konusunu yaklaşık iki yüz seksen sayfada işledim. ... Konuyu anlatırken matematik adı verilen bilim dilinden yararlandım. Türkçedeki her iş bölümünü bir küme olarak aldım ve kümeyi matematikteki gibi çıkıntılı ayraç ({ }) simgesiyle gösterdim. Matematikteki kümenin özeliklerini Türkçeye uyguladım. ...Hüseyin Cahit Yalçın'ın Türkçedeki sözcüklerin sekiz türe ayrılabileceği görüşünü bu görüşü sürdürenleri eleştirdim. Türkçede belirteç (zarf) diye bir sözcük türü olmadığını adların tümcede belirteç (zarf) tümleci görevine girebileceklerini ayrıntılı olarak açıkladım.
Adıl (zamir) konusunda geleneksel dilbilgisinin bilinen yaklaşımını bir yana ittim. Adıl görevinin ad aktarmasından doğduğunu adılın sıfat sonrası bir görev olduğunu belirttim; bu yüzden adıl görevini sıfat göreviyle birlikte ele aldım; niteleme adılı ilgi adılı sayı adılı gibi -geleneksel dilbilgisinde olmayan- terimler önerdim.
Özne - yüklem ilişkisine (çatı) yeni bir yaklaşım getirdim konuyu geniş bir biçimde ele aldım.