"Kısa ömrüne trajik bir askerlik deneyimini dramatik yanları ağır basan bir özel hayat yaşantısını sığdırmıştı Ömer Seyfettin. Dahası uyumak bilmez bir gözlem gücüyle kendi toplumunun insanının anatomisini çıkarmayı başarmıştı. Hikâyelerinden sihirli bir değnekle dokunulmuşcasına canlanarak ortaya çıkan ülke panoramasında hem dağılmakta olan bir imparatorluğun acıları hem küllerinden yeniden doğacak anka gibi hazırlanan yepyeni bir ülkenin umutları okunuyor."