Üç bin yıldır bu topraklardayız; Daha eski de olabilir. Milyonlarca can ummanlar gibi kan vererek ve dağlar gibi kemik yığarak bu toprakları yurd edindik. Anadolu bin yıllık anayurdumuz oldu. Sayısız devlet kurduk. Sayısız devleti tarih sahnesinden sildik. Papaya üzengimizi öptürdük. Halifeler arkamıza saklandı. "Tanrı'nın kırbacı" diyen de oldu; "Seyfullah" veya "Cundallah" diyenler de...
Bin yıldır Haçlılar'a göğüs gerdik. "İla-yı Kelimetullah"ı Sarı Deniz'den Atlas Okyanusu'na Baltık'tan Sudan'a kadar taşıdık.Bin yıldır Türk olduğumuzu unutarak Müslüman olmayı yeterli saydık. Unuttuk ki Türklük olmasaydı dün de evvelsi gün de İslâmiyet'in hayatası mümkün olmayacaktı.
Müslüman olup bizden kabûl ettiklerimiz asıllarını unutmadılar. Başımızda yer vermiştik; başımız oldular.Kurduğumuz devletlerin yıkılmasında hatalarımız günahlarımız oldu. Devletlerimizin çoğu 3-4 nesilden sonra yıkıldılar. Elimizde Türkiye Cumhuriyeti kaldı. Son 20 yılda genç kardeş devletlerimiz sahneye girdi. Kendisini Türk hissetmeyenler yerlerini hâlâ korumaktalar. Bu devlet bizim. Bu millet bizim. Bu bayrak bizim!... Orta Asya'dan bu yana elimizde taşıdığımız "ok ve yay" bağımsızlığımızın ve hâkimiyetimizin sembolüdür. Kimseye vermeye niyetimiz yok. Duyduk ki toprağımızı devletimizi almak bölmek ve parçalamak isteyenler Ayyıldız'ın yanına başka bayraklar dikmek isteyenler varmış. Buyursunlar; alsınlar. Buyursunlar; diksinler. Hiçbir itirazımız yok; bedelini ödemeleri şartıyla... Bizim verdiğimiz bedeli ödemeyi eğer gözleri kesiyorsa... Biz sonsuza kadar burada olacağız.
Biz kim miyiz? Biz Türk'üz!... Allah'ın Dünya'ya nizam vermek için yarattıklarıyız.